The Hobbit: The Desolation of Smaug

Hobbit’i arık IMAX’de izlemek görev oldu hal böyle olunca ve Türkiye’de IMAX salon sayısı az olunca yer bulmak biraz zordu. Neyse ki İstanbul’a ikinci bir IMAX salonu açılmış. Kendisi aslında İsatanbul’un bir ucu olan Marmara Park’ta. Tabi ben filmi IMAX 3D izlemek için kıvransam da ilk Hobbit yazımda belirttiğim gibi düşünmüyorum artık. Filmlerin çoğu derinlik hissi vererek çekiliyor. Yani önümüzde uçuşan şeyler pek yok. Bu da açıkçası beni ilk test gösterimindeki IMAX demosu gibi tatmin etmiyor. Bu arada Hobbit ile birlikte yeni bir teknoloji ile de tanıştık bunun adı da HFR, diğerinden farkı ise 48 fps kare hızı olması. Tabi nedir ne değildir bu şekilde izlediğim bir film yazısında açıklama yapacağım. Şimdi gelelim The Hobbit: The Desolation of Smaug’a yani,Hobbit: Smaug’un Çorak Toprakları’na.

Aslında Hobbit: Smaug’un Çorak Toprakları hakkında ne yazsam bilmiyorum aslında seri düşüncelerimi The Hobbit: An Unexpected Journey yazımda yazmışım. Açıkçası filmde beni çok şaşırtan bir şeyle de karşılaşmadım. Ancak bir önceki yazımda ikinci filmin daha iyi olacağını düşündüğümü söylemiştim lakin bu konuda yanılmışım. İlk film aksiyon açısından daha iyiydi.

Yine belirttiğim bir kitabı üçe bölme fikri gerçekten olmamıştı. Yine hikayeye adapte olduğunuz dakikada olur olmaz yerde film son buluyor. Yani filmde ne bir giriş, ne bir gelişme ne de bir sonuç var. Bununla birlikte ilk iki filme baktığımda aslında ilk iki filmde de birinin giriş birinin gelişme olduğunu söyleyemeyeceğim. Sanki ilk iki film üçüncü filmin kesilmiş sahnelerinin bir araya getirilmesi olmuşta ikinci filmde bütün tadı son filmde alacakmışız gibi. Açıkçası ben umudumu yitirdim.

Peter Jackson yine teknik açıdan aksiyona girmemiş. Hal böyle olunca standart bir izlenim sunuyor Hobbit: Smaug’un Çorak Toprakları bize. Hayranlıkla izlediğim bir sahne çıkmadı. Yine Lord Of The Rings‘in izinden giden ve gölgesinde kalmış bir film olmuş.  Gelelim karakterler ve ayrıntılara.

Şüphesiz ki filmde en çok akılda kalan karakterlerden biri de Tauriel’di. Ancak her ne kadar  güzel bir kadın olsa da kendisinde Elf olacak zarafeti göremedim. Sanki çakma Elf olmuştu. Zaten bir Efl’in bir cüceye aşık olması ne demek anlayamadım. Yanlış hatırlıyorsam uyarın zaten Tauriel diye bir karakter kitapta yoktu. Zaten yerleşen çakma karaktere bir de cüce ile aşk yaşatma neyin nesi anlamış değilim.

Beorn karakteri de sanki biraz olmamış gibiydi. Tamam hayvanken iyiydi ama insana dönüştüğünde kurt adam gibi değil de daha insan gibi gözükmesini beklerdim. Bu arada Legolas’ta bir garip geldi bana ama nedir tam çıkartamadım.

Bu filmde de on saniyede bir ekran geçişi vardı. Bu aslında konu olarak yavaş geçen bir hikaye de çok mu gerekliydi düşünüyorum. Yer yer eklenen gereksiz aksiyonlar her ne kadar filmin heyecanını arttırsa da bana kısmen yersizmiş gibi geldi.

Tabi kitapta olmayanlar da filmde vardı yani film direkt Hobbit’ten uyarlanmış diyemeyeceğim Silmarillion’dan da bir şeyler alınmış ama buna çok gerek var mıydı yada genel olarak olmayan karakterler ve hikaye de kitaba aktarılmalı mıydı bilmiyorum. Bu tamamen üç filme çıkartılmak için yapılmış eklemeler. Dört saat film yap ya da iki şey saatlik iki filmde bitir bu şekilde dallanıp budaklanmasın film.

Filmde en sevdiğim kısımlar ise Smaug’un içinde bulunduğu sahneler oldu. Her ne kadar Smaug yılların yalnızlığını Bilbo ve cüceler ile gevezelik yapmaya çalışarak geçirmeye çalışsa da filmin en etkileyici ve heyecan verici sahneleri Smaug sahneleriydi.

Aslında ilk iki filmde bize hikaye hakkında çok şey vermedi. Başladığımız yerdeyiz. Yola çıktık ejderhayı gördük ama ne oldu ne bitti pek fazla bir şey verilmedi. Açıkçası film beni pek tatmin etmedi. Yinede film bu senenin Oscarlarını da toplayacak. Görsel olarak yine üzerine çıkan bir film yok. Sinemada izleyin derim.

Yönetmen: Peter Jackson

Senaryo: Fran WalshPhilippa BoyensPeter JacksonGuillermo del ToroJ.R.R. Tolkien (Roman)

Oyuncular:

Gandalf
Bilbo
Thorin
Balin
Dwalin
Bifur
Bofur
Legolas
Tauriel

Linkler:

http://www.imdb.com/title/tt1170358/


Yorumlar

“The Hobbit: The Desolation of Smaug” için bir yanıt

  1. […] Beş Ordunun Savaşı içinde The Hobbit: The Desolation of Smaug‘da yazdığım cümle ile başlamak […]

Siz ne düşünüyorsunuz?