Cümlelerime şöyle başlayayım; bu film hiçte benlik değil. Yani bir suç ölrgütünü araştıran biyografik bir filmden öteye geçmeyen filmler beni fena sıkar. Lakin filmi izlemek için bir kaç sebep var ortada. Bunlardan ilki, elbette ki baş rolde, Naomi Watts‘ın olması. Diğer kısımda ise biraz milliyetçilik yapıp filmin bir kısmının İstanbul’da geçmesi diyeceğim. Bu saydıklarımın ötesinde zaten filmde pek bir şey vermiyor.
Bir mafya kapışmasının hatta mafya kapışması değil ulusal bir örgüt kapışmasının damlarda, ilginç ve basit bir şekilde son bulması beni hayal kırıklığına uğratan. Biraz akıllıca gelişen kurguya finaller çok basit düşmüş.
Lois Sallinger bir Interpol ajanıdır. Savcı yardımcısı Eleanor Whitman ile birlikte, kirli işler çeviren bir bankanın peşine düşerler. Olayı inceledikçe bankanın tüm dünyada işlem gerçekleştirdiğini görürler. Bu ikili bankanın çevirdiği işleri ortaya çıkarmak amacıyla sıkı bir şekilde çalışmaya başlarlar.
Takip esnasında dünya üzerinde bir çok şehir, üzerinde takibe geçerler. BU bankanın usulsüz faaliyetleri tüm dünyayı sarmıştır. Bankanın amaçları arasında terer ve türlü faaliyetleri de desteklemek vardır ve bu hikayenin sonu İstanbul’a kadar dayanır.
Hikayeyi kısaca özetledim. Filmi izlenebilir kılan öğeleri de yazdım. Tabi istanbulda geçmesi hikayenin bir kısmının, aynı zamanda, Ahmet Sunay karakteri altında, Haluk Bilginer‘i görmek ayrı bir haz. Bunun dışında aslında sıkıcı gelişen bir film. Eğer türünün meraklısı değildeniz, ne aksiyon, ne de sinemaloji açısından film tatmin etmiyor.
Yönetmen:Tom Tykwer
Senarist:Eric Singer
Oyuncular::
Clive Owen | … | Louis Salinger | |
Naomi Watts | … | Eleanor Whitman | |
Armin Mueller-Stahl | … | Wilhelm Wexler | |
Ulrich Thomsen | … | Jonas Skarssen | |
Brian F. O’Byrne | … | The Consultant | |
Michel Voletti | … | Viktor Haas | |
Patrick Baladi | … | Martin White | |
Jay Villiers | … | Francis Ehames | |
Fabrice Scott | … | Nicholai Yeshinski | |
Haluk Bilginer | … | Ahmet Sunay |
Linkler:
Siz ne düşünüyorsunuz?