The Lords of Salem

2012 yapımı filmin yönetmen ve senaryo koltuğunda Rob Zombie var. Tabi ismi müzik dünyasından da tanıyor olmam filmi izlemem için bir neden oldu. Tabi sonra gördüm ki Rob Zombie’nin daha önce izlediğim ancak o dönemler blog yazmadığım yada izlediklerimi arşiv yapmadığım için aklımda kalmayan bir çok filmi varmış. Hatta Halloween serisinden bir kaç filmde onunmuş. Biz gelelim The Lords of Salem’e.

Vukuatlı Salem şehrini bilirsiniz. Hikayemiz burada geçiyor. Tabi hikaye yönetmeni ve senaristinden dolayı biraz daha ‘underground’ yer altında kalmış film çıkıyor karşımıza. Görüntüler oldukça siyah ortam kasvetli ancak bu olaylara/hikayeye adapte olmanıza pek olanak sağlamıyor. Öyle ki aslında basit görünen hikayede kurgu biraz karışık.

Film 1696 yılında cadı avcısının satırlarıyla açılıyor. Avcı cadıların ormanda ayin yaptıklarını ve onları yok edeceğini söylüyor. Bu sırada cadılar garip bir müzik eşliğinde şeytanı canlandırmaya onu doğurmaya çalışırlar. Ancak başarılı olamazlar. Bunun üzerine cadı avcısı onları yakalar ve her biri yakılarak öldürülür. Cadıların başı Margaret Morgan onu lanetler. Salem’in yerlileri ve onun soyu zamanı geldiğinde şeytana hizmet edeceklerdir.

Aradan yüz yıllar geçer ve günümüze geliriz. Heidi Hawthorne Salem’de bir radyoda arkadaşları ile birlikte program yapmaktadır. Radyo metal müzik çalarken program da doğa üstü içeriklere yer vermektedir. Bir gün Heidi Hawthorne  adına bir paket gelir. Pakette bir plak vardır. Plakta ise sadece “Lords” yazmaktadır. Heidi müziği dinleyince bir bir tuhaf olur kendini kötü hisseder. Ancak bu garip müzik arkadaşlarının da dikkatini çekmiştir ve şarkıyı radyoda çalarlar. Radyoda şarkıyı dinleyen eski lanetlenmiş Salem sakinlerinin torunları büyülenir şeytanda hizmet etmeye başlarlar.

Bu arada Heidi’nin yaşadığı apartmanın sorumluları da aslında bu cadı kavminin içindedir. Bu durumdan sonra kadınlar Heidi’yi ablukaya alırlar.  Programa konuk aldıkları bir cadı uzmanı yeni kitabının programının tanıtımında bu müziği duyar ve konuyu araştırmaya başlar. Bütün gizemi aslında adamcağız çözer ama tabi cadılar tarafından öldürülür.

Film bu şekilde ilerlerken final sahnesi aslında fena diyemeyeceğim. Giriş gelişme sonuç karışıklığını final de izliyor ama gerek müzik gerek sahneler finali değişik ve ilgi çekici kılıyor. İlk dakikasından itibaren rahatsız ediyor. Zaten müzik gıy gıy rahatsız ediyor birde buna görsellik eklenince beklenti tavan yapıyor haliyle, burada ses kullanımı da rahatsız edici. Sanki finalde kullanan çizimler ima edilenler biraz daha düzgün olsa daha iyi olacaktı. Göndermeler ve eleştiriler finalde oldukça dikkat çekiciydi.

Özetlemek gerekirse aslında ben filmi sevdim. İyi bir film değil, korku namına pek bir şey yok, oyunculuklar eh, kurgu hikaye iyi değil ama farklı görsellik ya da dekor benim dikkatimi çekti. Biraz daha açıklanabilir bir film olsaymış daha iyi olacakmış. En sevdiğim kısım ise fonda sürekli Georges Melies‘in ay betimlemesinin sürekli karşımızda olmasıydı. Ağır ve aslında çok kişinin izleyemeyeceği bir film The Lords of Salem. Sanki sanatsal yönü fazla ağırlıklı.

Yönetmen – Senaryo: Rob Zombie

Oyuncular:

Linkler:

http://www.imdb.com/title/tt1731697/