The Man with the Iron Fists

Aslında zor bir film The Man with the Iron Fists. Bunu kendi açımdan söylüyorum. Filmin neresinden tutsam emin değilim. Ciddiyet ile yaklaşsam film ciddi bir film değil. Oyuncu kadrosuna bakıyorum oldukça iyi. Filmin yüzde yüz b-movie esintisi var ancak hiç bir kaynakta b-movie demiyor. Zaten bütçe de biraz yüksek. Ancak gidişat açısından b-movie diyebiliriz. Neyse kısaca bu film benim için b-movie’dir ve ben bu edayla izledim filmi.

Filmin yönetmeni hip hop sanatçısı . RZA filmi hem yazmış, hem yönetmiş, hem de oynamış. Filmin kadrosunda da Çinli/Kanadalı/Amerikalı bir çok tanıdık ünlü oyuncu bulunmakta. Hikayenin Çin’de geçmesi nedeniyle herkesin İngilizce konuşmasını başlarda yadırgadım ama bir şekilde insan alışıyor. Tabi film RZA olması sebebi ile filmin müzikleri de hip hop. Böyle bir Uzak Doğu dünyasında bu müzikleri duymakta oldukça ilginçti.

Rivayetlere göre RZA filmi 3 küsür saat olarak yazmış ve iki bölüm hallinde piyasaya sürecekmiş. Ancak filmin aynı zamanda senaristi de olan Eli Roth, RZA’ı ikna etmiş ve filmi 

Senaryoyla birlikte diyaloglar da çök başarısızdı. Sinematografi açısından filmden bir şey beklememeli. Davüş sahneleri koreografileri çok başarılı olmamakla bilikte sahnelerin kamera kullanımları da başarısızdı. Sanki büyün karakterler dar bir alana sıkışmış gibi hissettiriyordu.

Karakterler genellikle iyi olmakla birlikte Russel Crowe ne alaka dedirtti bana bir de oynadığı rol Çin İmparatorunun casusu rolüydü çekik olmayan gözlü biri ne alakaysa tabi burada demirci rolündeki RZA’ya da değinmek gerek ancak filmde mantık aradığınız da işin içinden çıkamıyorsunuz. Film sadece eğlencesine izlenecek, kafa yormayan bir film. Bu şekilde keyif alınabiliyor.

Tabi filmin güzel tarafları da vardı. Kullanılan dekorlar, dövüşlerdeki silahlar, gore sahneler ve bazı dövüş sahneleri güzel çekilmiş. Bunun haricinde aslında güzel Çinli kızlarından başka bir güzellikle karşılaşmıyoruz. Zaten kızlar için de film izlenir.

Blacksmith özgürlüğünü eline aldıktan sonra bir beyazı öldürmüş ve Uzak Doğu’ya yerleşmiştir. Burada bir Budist manastırına sığınır ve hayatını burada geçirir. Burada demircilik mesleğini de öğrenmiştir. Yıllar geçince manastırdan ayrılır ve küçük bir kasabada demircilik yapmaya başlar. Blacksmit’in amacı para toplamak ve kasabanın genel evindeki sevgilisini oradan kurtarıp beraber yaşamaktır.

Bu sırada devlet tarafından düvenlik ile görevlendirilmiş bir bölümün lideri yine kendi adamları tarafından öldürülür. Bu dakikadan sonra bu grup halka eziyet etmeye başlar. Amaçları da imparatorluğun altınlarını çalmaktır. Bu kişiler Blacksmith’in iyi bir demirci olduğunu öğrenirler ve ona yeni silahlar yapmasını söylerler. Ancak Blacksmith silah yapmamaya yeminlidir. Bunun üstüne Blacksmith’in iki kolunuda keserler.

Blacksmith’i o halde Jack Knife bulur. Onu iyileştirir. Blacksmith kendine metalden el yapar ve bunu manastırda öğrendiği şeyler yardımıyla hareket ettirir. Jack Knife ile birlikte ekipten intikam alır onlara bir eklenen de ekibin eski lideri babası öldürülen Zen Yi dir.

Özetlemek gerekirse çok şey beklenmeyecek ancak meraklısı içinde izlenebilecek bir film. Türü sevmeyenler için sıkıcı gelebilir. Ancak bana filmin pek sıkıcı geldiğini söyleyemeyeceğim. Hatta beğendim bile diyebilirim.

Yönetmen: 

Senaryo: Eli Roth

Oyuncular:

Blacksmith
Zen Yi, The X-Blade
Jack Knife
Madam Blossom
Brass Body
Lady Silk

Linkler:

http://www.imdb.com/title/tt1258972/