The Rite

Geçtiğimiz gün Escape Plan‘ı izledikten sonra Mikael Håfström‘un The Rite (Ayin) filmini izlemediğimi fark ettim. Zamanında sinemada izleyememiş, sonrasında da filmi izlemeyi unutmuştum. Buradan şu sonuç çıkıyor ki arada izlemeyi unuttuğum onlarca film var.

Neyse The Rite 2011 yapımı. Filmin en büyük bombası ise filmin baş rolünde Anthony Hopkins‘i görmemiz. Zaten filmi kurtaran en büyük öğe de Hopkins’in oyunculuğu. Bunu yanı sıra filmde ne vardı derseniz, söyleyebileceğim tek şey bol bol Hristiyanlık propagandası. Tamam film çekmişsin yaparsın. bunu çok görmüyorum ama film mantık ile din arasında gelip giderken elle tutulur hiç bir şeyi önümüze koyamıyor.

Filmi izlerken kısmen de olsa The Exorcism of Emily Rose filmine yakın duygular hissettim. bunun sebebi aslında tamamen görüntü yönetmeni ile alakalıydı. Kullanılan soğuk renkler, karanlık, akıştaki durağanlık bunda etkiliydi. Ancak The Rite olaya taraflı baktığı için pek fazla düşünüp yorum yapmamıza olanak tanımıyordu. Bu da filmin en büyük eksileri arasındaydı.

Michael Kovak küçük yaşta annesinin ölümüyle birlikte babası ile yaşamaya başlar. Babası cenaze evi işletmektedir. Michael babasının yanından kurtulmak için kilise sınavlarına katılır ve derece alarak sınavları geçer. Eğitimini din üzerine alır ama inancı pek yerinde değildir. Sürekli şeytanı, tanrıyı sorgular. Okul bittiğinde de pederlik yapmayacaktır. Kilisedeki öğretmeni onu Vatikan’da bir eğitime gönderir. Eğitim özel kişilerin gönderildiği şeytan çıkarma eğitimidir.

Michael şeytanı da sorgulamakla beraber bu eğitimi istemez. Ancak bedava bir tatil yaparım amacıyla eğitimi kabul eder. Burada günler geçerken Michael’in görüşlerinde pek bir şey değişmemiştir. Hocası Peder Xavier onu görüp inanması için Peder Lucas Trevant’a yönlendirir ve onun hakkında bir şey söylemez. Michael, Peder Lucas’ı ziyarete gider.

Michael, Peder Lucas’ı ilk ziyaretinde orada içinde şeytan olduğu düşünülen genç hamile bir kızla tanıştırır. Peder Lucas belli seanslarla bu ayini tekrarlamaktadır. Michael olan biteni izler ve kısın geçmişine inerek olan bitenleri sorgular. Kız babası tarafından tecavüze uğramış ve hamile kalmıştır. Michael tüm bunların kızın geçmişinde yaşadığı depresyondan kaynaklandığını düşünür ve tıbbi yardımı gerektiğini söyler. Aslında durumu da bu şekilde gözükmektedir.

Son ayin sırasında Michael kızın içine giren şeytan ile yüzleşir. Tabi ona yine de inanamaz. Şeytan kendisini inandırmak için bir çabaya girer. Michael’in başından garip şeyler geçmeye başlar. Bu sırada babasının hasta olduğuna dair bir haber alır. Hastaneyi aradığında babası ile görüşür. Ancak akabinde konuştuğu doktor babasının bir kaç saat önce öldüğünü söyler. Michael gitmek istediğinde ise hava muhalefetinden dolayı tüm uçuşlar ertelenmiştir.

Bu sırada başından gerip olaylar geçer ve halüsinasyon görmeye başlar. Bunun üzerine Peder Lucas’a gider. Ancak  Peder Lucas’a gittiğinde karşılaştığı manzaraya inanamaz.  Peder Lucas2ın içine şeytan girmiştir. Şimdi o şeytanı çıkarma işini ise Michael yapmak zorundadır. Ancak öncelikle inanması gerekmektedir.

Özetlemek gerekirse, Anthony Hopkins’in kurtardığı bir film The Rite. Kendi içerisinde tutarsızlıkla mevcut. Vermek istediğini tam anlamıyla verememiş. Kurguda sıkıntılar vardı. Yer yer boşluklar filme olan adaptasyonu zorluyordu. Bununla birlikte film korkutmamakla birlikte, gerekli psikolojik gerilimi de veremiyordu. Çok boş zaman varsa izlenebilir belki.

Yönetmen: Mikael Håfström

Senaryo: Michael PetroniMatt Baglio (kitap)

Oyuncular:

Anthony Hopkins
Father Lucas Trevant
Colin O’Donoghue
Michael Kovak
Alice Braga
Angeline
Ciarán Hinds
Father Xavier
Rutger Hauer
Istvan Kovak
Toby Jones
Father Matthew

Linkler:

http://www.imdb.com/title/tt1161864/

Siz ne düşünüyorsunuz?

Back to Top
%d blogcu bunu beğendi: