Cingöz Recai serisinin ikinci kitabı Tiyatro Baskını. İlk kitap Arsen Lüpen İstanbul’da dan biraz farklı bu kitap. Çünkü bu kitapta, Cingöz Recai ile ilgili bir çok hikaye var. Ancak kitap ağırlıklı olarak Cingöz Recai’den bahsetmekte Mehmet Rıza’ya pek yer verilmemekte. Peyami Safa bu hikayelerde pek fazla ayrıntıya girmemiş ve hikayeleri direkt vermiş. Bu da hikayelerin bir solukta okunmasına sebep oluyor.
Kitaptaki hikaye sıralaması ve konuları ise şöyle:
1. Tiyatro Baskını: Cingöz Recai Tepebaşı Tiyatrosundaki büyük müsamerede daha önceden takip ettiği bir kadının gerdanlığını çalmaya uğraşıyor. Muvaffak oluyor da ancak adamlarından biri kadının kocasının ellerini sıkı bağlayamayınca Cingöz Recai zor zamanlar geçiriyor.
2. Tütüncünün Ölümü: Tütüncü Abbas Efendi, tek başına yaşayan bekar ve zengin bir adamdır. İşten eve evden işe gidip gelmektedir. Evinde de hiç bir yardımcısı yoktur. Arada ziyaretine kardeşinin oğlu gelmektedir. Bir gün Abbas Efendi ölü bulunur ve Mehmet Rıza ölümü araştırmaya gider. Tüm gazeteler olayı Cingöz Recai’ye yüklerler. Ancak Mehmet Rıza’da bu işi Cİngöz’ün yapmadığını bilir.
3. Japon Masası: Kadıköy’de Mühürdar sahili köşklerinden birinde Muhtar Şadi isminde zengin bir adam yaşamaktadır. Bu adama ait çok eski kıymetli bir Japon Masası bulunmaktadır. Bir çok koleksiyoncu bu masaya talip olur ancak Şadi Efendi bu masayı kimseye satmaz. Günün birinde kapısı çalınır ve bir adam gelir. Bu kişi Cingöz Recai’dir ve Şadi Efendi’ye masasını bir buçuk saat içinde çalacağını söyler. Tabi Şadi Efendi durumu hemen Mehmet Rıza’ya haber verir.
4. Aynalı Dolap: Beyoğlu’nun bilinen zengin Rum iş adamlarından biri bir gün Mehmet Rızayı arar ve yatak odalarından eşinin gerdanlığının çalındığını söyler. Hikayeyi dinleyen Mehmet Rıza bu işin ucunda Cingöz Recai’nin olduğunu tahmin eder ve olayı araştırmaya gider. Düşüncelerinde şaşırmamıştır da. Ancak Cingöz ile ilginç bir şekilde karşılaşır.
5. Son Muvaffakıyet: Cingöz Recai hanımı Mebrûke ile birlikte Sultan hamamda büyük bir kumaş mağzasından çıkarlar. Mebrûke, Cüngöz’e hırsızlık planlarını nasıl yaptığını ve bu mağazayı soyup soyamayacağını sorar. Cingöz mağazayı inceler ve soyabileceğini söyler. Kendi bakış açısıyla planını anlatır. Bir kaç gün sonra planını uygulamaya sokar. Mağazanın sahibi Ermeni tüccar Zaven Efendi’nin yerine geçer ve onun mührü ile paraları yavaş yavaş çeker. Ancak Zeven Efendi’nin çalışanları bu durumu anlar ve Mehmet Rıza’ya haber verir. Mehmet Rıza ise derhal önlem alarak Cingöz’ü yakalamaya çalışır. Ancak Cingöz de kolay lokma değildir.
6- Anadolu Kavağı’nda Bir Cinayet: Birinci Cihan Savaşı zenginlerinden Hüsnü Bey, çalma çırpma işlerinden elini yağını çekmiş ve köşküne yerleşmiştir. Hüsnü Bey çok zengin olmasına rağmen bir o kadar da zengindir. Yaşlılık merakı olarak ta damaya merak sarmıştır. Kendisi gibi damayı seven bir adamla da ahbap olmuştur. Adam bir kaç günde bir Hüsnü Bey’in davetine istinaden konağına gelir. Hüsnü Bey’in tüm ısrarlarına rağmen de onda kalmaz. Bir gün kaldığında ise konağa hırsız girer ve bu hırsızlar Hüsnü Bey’i öldürür. Hırsızlık, Cingöz Recai’nin işi gibi gözükmektedir ancak cinayet onun işi değildir. Mehmet Rıza işi takip eder ve olayı çözer. Bu işin altında da Cingöz Recai vardır ancak adamı öldüren o değildir. Hatta bu hikaye sonunda Cingöz yakalanır bile.
Kısa ve hızlıca okunabilecek hikayelerden oluşuyor Tiyatro Baskını. Okuyun derim ben.
Barkod : 9789944148511
Boyut : 135-195
Siz ne düşünüyorsunuz?