Tomorrowland

Tomorrowland oldukça keyif alarak izlediğim bir film. Filmin yapımcısının Disney olduğunu belirtmem lazım başta. Bu sebeple, film bir aile – çocuk filmi kıvamında ilerliyor. Ancak öyle sıkıcı çocuk filmleri gibi de değil. Sanki biraz daha bakış açısını değiştirseler, bize de hitap eden güzel bir film çıkarmış ortaya.

Aslında filmin afişinde George Clooney‘i gördüğüm zaman beklentimin bir çocuk filmi olmadığını belirtmeliyim. İlk dakikalar beni hayal kırıklığına uğratsa da sonrasında filmin akışı keyifli bir izlenim sundu bana. Yine de George Clooney bu filme olmuş mu derseniz, yok derim.

Ben filmde en çok geçecek tasarımını beğendim. Evet gökdelenler var teknoloji gelişmiş ama doğayı da katletmemişler. Masmavi gökyüzü, alabildiğine yeşillik, doğa ile ateşkes imzalamışız anlayacağınız. Filmin şuyuydu buyuydu hikayesine girmeyeceğim. Sonuçta bir ergen filmi Tomorrowland. Filmde onlara verilen en büyük mesajda kendin olmak, kendine güvenmek.

Ancak değinmeden geçemeyeceğim, bir belirsizlik far filmde. Bir gelecek inşa edilmiş, bu sanki bir paralel evren gibi lanse edilmiş ama ne olduğu nasıl olduğu konusu muallak. Film derince bu gibi sorulara cevap vermeye yeltendiği anda konuyu dağıtıp başka yönlere çekiliyor. Bir dünyayı kurtarmaya çalışıyorlar bu dünya hakkında gördüğümüz haricinde nasıl olduğu hakkında bir bilgi yok. Walker bu kadar önemli bir adamken neden sürgün yiyor. Bunlar havada ama filmin eğlenceli anlatımı bunu düşünmenize olanak vermiyor.

Frank Walker bilime meraklı bir çocuktur. 1954 yılında hayal ettiği bir roketle bilim fuarında yarışmaya katılır. Hayal etmiştir ama ne yazık ki roketi çalışmamıştır bu sebepten reddedilir. Orada gördüğü Athena adında bir kızın peşine takılır ve onu izler. Bazı yerlerden geçerek kendini bir başka boyutta bir başka dünyada bulur. Burası kendi dünyasından çok farklı temiz ve teknolojik bir dünyadır.

Casey Newton ise zeki bir öğrencidir. babasının çalıştığı şirkete gizlice girerek sistemleri çökertir bu şekilde babasına para kazanması için iş çıkarmış olur. Athena onunda peşine düşer. Bir gün evinde bir rozet bulur. Casey rozete dokunduğunda farklı bir dünyaya gitmektedir ama ne yazık ki bunu sadece kendisi yapabilmektedir. İnternetten rozeti araştırır ve bu rozetleri toplayan bir ikinci el dükkanına gider. Ancak dükkan sahipleri onu öldürmeye çalışır. Onu kurtaran ise Athena olur. Athena, Casey’i de kendi dünyalarına götürür.

Ancak bu dünyanın da sonu yaklaşmaktadır. Athena’nın bu iki kişiyi bulmasının sebebi de geleceği gören bir robot olaması ve bu dünyayı kurtaracak iki kişinin Casey ve Frank olması. Casey bu sebeple Frank ile tanışır ve bu dünyayı kurtarmak için çalışmaya başlarlar.

Filmde biraz anlam veremediğim Casey ve Frank’ın ilişkileri oldu. Sanki böyle sevgiliymiş imajı verirken bakışmaları konuşmaları, aradaki yaş farkı da beni tereddüte düşürdü. Sanıyorum bu tereddütü izleyen herkes yaşamıştır. Evet, eksikleri olan, bir şeyleri havada bırakan bir film  Tomorrowland ama izlerken sıkılmıyorsunuz zaman akıp geçiyor. Boş vakitlerin filmlerinden.

Yönetmen: Brad Bird

Senaryo: Damon LindelofBrad BirdJeff Jensen

Oyuncular:

George Clooney
Frank Walker
Hugh Laurie
Nix
Britt Robertson
Casey Newton
Raffey Cassidy
Athena
Tim McGraw
Eddie Newton

Linkler:

http://www.imdb.com/title/tt1964418/

Yorumlar

Siz ne düşünüyorsunuz?