Transformers: Age of Extinction

Serinin dördüncü filminin yönetmen koltuğunda ilk üç filmden de bildiğimiz Michael Bay var. Filmin senaristi ise yine diğer filmlerden de bildiğimiz Ehren Kruger. Filmde bu kadar ortak payda olunca ilk üç filmle de alakalı bir hikaye karşımıza çıkacak diye umutlandım ancak Age of Extinction ile karşıma çok farklı bir hikaye çıktı. Biraz da yadırgamadım değil. İlk üç hikaye Sam Witwicky karakterinin etrafında dönerken belli bir akış içerisinde ilerliyordu. Bu filmde ise ilk üç filmlerdeki karakterlerin adı bile geçmiyor en ufak göndermelerde bile bulunulmuyor.

Tabi göndermede bulunması şart değil ama ilk üç filmin devamıymış gibi insanın aklına kazınan bu filmde farklı bir dünya ve yapı ile karşılaşmak bana göre pek mantıklı değildi. Öyle ki hikayenin ne olduğunu dünyanın bu hale nasıl geldiğini çok fazla anlamıyorsunuz. Üçüncü filmden sonra bıraktığımız dostluk ortamına bir şeyler olmuş ama ne olduğunun açıklaması çok fazla verilmemiş. Bu bağlamda bu film diğer üç filmden çok fazla kopuk. Zaten tüm hikaye de Optimus Prime etrafında dönüyor.

Eski bölümlerle çok alakasının olmadığını söylemiştim. Yeni karakterlerle yeni bir dünya oluşturulmuş. İnsanlar Decepticonlara karşı kendi savunmalarına başlamış tabi bu esnada ortaya Autobotlarda karışmış onlar da avlanmaktadırlar. Aslında onları avlamakla sorumlu bir de şirket vardır ortada. Bir de dünyada dost düşman kavramı karışmış durumda. İnsanlara göre herkes düşman. Şirketin asıl peşinde olduğu ise Optimus Prime’dır. Bunun sebebi ise bir başka uzaylıların onun peşinde olması.

Gelelim neden Optimus’un peşinde olduklarına. Yaratıcılar Autobotları bir amaç için yaratmış ancak Optimus Prime yönetimindeki Autobotlar bulundukları mekana yerleşerek onlarla uyum sağlamıştır. Bu sebepten dolayı yaratıcılara baş kaldıranlar cezalandırılmalıdır. Yani filmde Optimus’un savaşacağı üç düşman vardır.

İşin insan boyutunda ise şirket uzaylı teknolojisini kullanarak kendilerine onlara benzer robot yapmaktadır. Bunun içinde Megatron’un bilgi akışı kullanılır. Mühendisler bu bilgiler doğrultusunda istenen şekli alan bir metal oluştururlar. İnsanların oluşturduğu bu robotları Megatron ele geçirir ve Optimus’a karşı savaşa girerler. Bir nevi ölmüş Megatron bu şekilde yeni bir vücut bulur.

Filmin bir de insan karakterleri var. Optimus’u bulan Cade Yeager kendi çapında beş parasız mucittir. Filmin güzel kız kontenjanını dolduran ise kızı Tessa’dır. Aslında her iki karakteri de çok gerekli bulmadığımı söylemeliyim. Bununla birlikte onlara yardım eden Tessa’nın erkek arkadaşı Shane’i de. Karakterlerin konma sebebi dev robotların savaşı ve yıkımlarda insanlarla empati yapma amacı gütmesi. Bir yerde kurtulacak mı ne olacak davası güdüp heyecanlanıyorsunuz ama bence bu karakterler fazlalık. En olması gereken karaktermiş gibi gözüken Cade bile aslında ortalıkta boşuna dolanıyor. Eski bir sinema salonunda Optimus’u buluyor ve ve eve getiriyor. Onu tamir etmeye başlıyor ve onun bir Autobot olduğunu öğreniyor. Tabi hayatı değişiyor.

Bölük pörçük olan biteni anlattıktan sonra aklıma takılan şeylere geliyorum. enerjisi tükenmiş bir nevi ölmüş Optimus nasıl şarj oluyor. Tekleyerek hareket eden kötü durumuna rağmen yara alan Optimus birden normale dönüyor. Bu nasıl oluyor onarımı nasıl kendini nasıl yeniliyor bu kısım hiç verilmemiş. Bir diğer konu ise Autobotları bile şaşırtan insan yapımı dağılıp toplanabilen robotlar nasıl oluyorda sonradan iki yumrukta yok olabiliyorlar. Sonuçta bunlar bölünen toplanabilen robotlar. İş biraz abartılıp robot dinazorlar ve ejderhalarda filme eklenmiş. açıkçası çok içime sinmedi. Finalde ise Optimus’un galaksiler arası yolculuğa araçsız çıplak şekilde çıkması oldukça ilginçti. Bir sonraki bölümde ben Mesih’im derse şaşırmam.

Velhasıl kelam ilk üç filme göre olmamış film Transformers: Age of Extinction. Senaryo zayıf, hikaye kopuk. Transformers olmasına rağmen film ne zaman bitecek diye düşünüp durdum ki üç saatlik bir film. Ammavelakin söz konusu filmin Transformers olması görsel efektler kendini izlettiriyor. Umarım sırf gişe için değil de daha mantıklı bir şekilde tatmin edici bir film olur Transformers 5. İş paraysa görevini yerine getiriyor film ama olmamış boş bir film. Bir de değinmek lazım ki bu kez Amerikan ordusu göklere çıkarılmıyor. Biraz ilginç geldi bu durum bana. Ama az da olsa ordu teknolojisi övülmüş. Bol aksiyon, efekt ve elbetteki Transformers için izlenir.

Yönetmen: Michael Bay

Senaryo: Ehren Kruger

Oyuncular:

Mark Wahlberg
Cade Yeager
Stanley Tucci
Joshua Joyce
Kelsey Grammer
Harold Attinger
Nicola Peltz
Tessa Yeager
Jack Reynor
Shane Dyson
Titus Welliver
James Savoy

Linkler:

http://www.imdb.com/title/tt2109248/


Yorumlar

Siz ne düşünüyorsunuz?