Tron

Yenisinin fragmanları dönerken, eskisine bir el atmak istedim. Bildiğiniz üzre şurada yenisinin tanıtımını yapmıştım. Ancak eskisini yani orijinal Tron’u anlatmamak olmaz. Aslında film 1982 yapımı olarak zamanının çokta ötesinde bir konuya sahip. Tema olarak iyi ve kötünün savaşını görsekte, mekan olarak bize farklı dünyanın kapılarını açıyor. Tabi bize derken, dönemi insanlarını kastediyorum. Dönemin ötesinde bir film olarak çıkıyor karşımıza Tron. Görüntü efektleri oldukça başarılı, dekor ve kostümler takdire şayandır. Film boyunca bilgisayarın içerisinde olduğunuza kesinlikle inanıyorsunuz.

Flynn, ENCOM adlı yazılım şirketinde çalışmaktadır. Flynn yazdığı oyunlarla kariyerinin doruk noktasına geldiği anda Ed Dillinger adlı bir düzenbaz tarafından bütün oyunları ele geçirilir ve işten kovulur. Ed Dillinger, Flynn’in bu başarısının üzerine konarak tüm şirketi ele geçirir. Flynn’nın bütün çalışmaları da Dillinger’ın elinde kalır. Flynn, delil olarak bir şeyler bulmak için evinden ana bilgisayarın merkezine girmeye çalışır. Tabi bu saldırıları ana bilgisayar tarafından sürekli engellenmektir. Son olarak dışarıdan erişim şifreleri iptal edildiğinde Flynn arkadaşlarının yardımıyla, şirketin laboratuvarına kaçak girer. Bu arada arkadaşlarından biri de maddelerin sanal ortama çevirecek bir cihaz yapmışlardır.

Flynn laboratuvarda kendi programlarına ait bir şey ararken, gerçek hayatta onla başa çıkamayan, MCP (master computer) onu bu yeni cihaz sayesinde sanallaştırır. Flynn şimdi programların dünyasında bir kullanıcı (programı yazan kişi) olarak programların arasına girer. Amacı ise arkadaşı Bradley’in yaptığı Tron adlı savaşçı programı bulmak ve birlikte MCP’yi çökertmektir.

MCP yapıldığı andan itibaren kendini 2431 kat daha geliştirmiş bir yapay zekadır. Dünyadaki tüm şirketlerin veri trafiğini ele geçirmiş, son hedefi ise Pentagondur. Tabi bu güç kullanıcısı doğrultusunda gelişmektedir. Yapay zeka o kadar büyümüştür ki kullanıcısını bile kontrol altına almıştır sonunda. Flynn sanal dünyaya giriş yaptığında oradaki çarpık düzeni görür. İtaat etmeyen programların çektiklerini… Film bir nevi hayatın yansımasıdır. Bir çeşit komünizm eleştirisidir diyebiliriz. MCP’nin sert ve askeri yönetimli dünyasında Flynn bir kurtarıcı gibi ortaya çıkar, Tron ile birlikte. Bir yerde dini atıflarla da karılaşıyoruz. Filmde aslıda derine inilebilinecek kadar inilebilir. Ancak dönem olarak görsellik şaşırtıcı. Aslında bir gerçek ki tamamıyla hayal olan bir bütünün sinemaya taşınması Tron. O dönemde sanal bireylere dönüşmek nasıl hayal edilebilir ki?

Günümüze baktığımızda her ne kadar filmdeki gibi ışınlanamasakta, her birimizin sanal bir karakterden bir programdan farkı yok. Kim bilir belki ileride bizde herhangi bir programın içine girebiliriz. Biraz Matrix vari oldu değil mi? İşte hepsinin atası bir yerde Tron. Bakalım yeni Tron; TRON: Legacy eskisinin yerini doldurabilecek mi?

Yönetmen: Steven Lisberger

Senarist: Steven LisbergerBonnie MacBird

Oyuncular:

Jeff Bridges Kevin Flynn / Clu
Bruce Boxleitner Alan Bradley / Tron
David Warner Ed Dillinger / Sark / Master Control Program
Cindy Morgan Lora / Yori
Barnard Hughes Dr. Walter Gibbs / Dumont
Dan Shor Ram / Popcorn Co-Worker
Peter Jurasik Crom

Linkler:

http://www.imdb.com/title/tt0084827/


Yorumlar

“Tron” için bir yanıt

  1. […] filimin tanıtım yazısını yazmış, şurada da ilk filmi anlatmıştım ikinci ve ilk filmin devamı olma özelliğine sahip TRON: Legacy. […]

Siz ne düşünüyorsunuz?