Yönetmen Kevin Smith‘in 2014 yapımı filmi Tusk. Filmin ilk dakikasından itiberen sizi çekiyor. Tabi bir de ters köşe yapma durumu var. Filmin ilk dakikalarında hiç aklıma bu şekilde çizgi çizip finali bu şekilde yapacağı gelmemişti. Tabi filmin finali bu şekilde mi olmalıydı biraz düşündüm sanki daha farklı bir son ya da bu son olmzsa daha iyi olur gibi geldi bana. Ama sonuçta yönetmen bu şekilde düşünmüş.
Film çok farklı ilerliyor. Aslında ilk dakikalarında konuk olduğumuz insanlarla dalga geçen iki dj’in hikayesinin girişi başlarda bana filmin bu şekilde gideceğini hissettirdi. En iyisi konu ile birlikte anlatacaklarıma devam edeyim.
Wallace Bryton ve Teddy Craft internet üzerinden radyo programı yapan iki arkadaştır. İkilinin programının teması ise insanalrın yaşadığı sakarlıklarla daha doğrusu insanlarla dalga geçmektedir. Kişilerin videolarını internet sitelerinde videoları yayınlamaktadırlar. Son olarak yayınladığı bir videoda ise Kanadalı bir çocuk kılış ile hareket yaparken bacağını kesip koparmıştır. İkili bunun geyiğini programda yapar, tabi tüm takipçileri çocukla dalga geçmeye başlar.
Wallace olayın üzerine gider ve roportaj yapmak için kanadaya uçar. Ortalama bir amerikalı için Kanada komik bir memlekettir ilk dakikalarından itibaren Wallace eğlenmeye başlar. Kanada’ya vardığında ise çocuğun utançtan intihar ettiğini öğrenir. Evine eli boş dönmek isetemeyen Wallace bir kaç gün Kanada da kalmaya karar verir. Barın birinde tuvalette bir mektup bulur. Mektupta bir denizci başından geçen maceraları anlatmıştır. Bu Wallace’in dikkatini çeker ve adamı arar. Adam onu evine davet eder.
Şehirden uzak bir malikaneye gelen Wallace, burada yanlız yaşayan tekerlekli sandayyeye mahkum yaşlı adam Howard Howe ile tanışır. Howard ona içecek bir şeyler verir ve maceralarını anlatmaya başlar. Howard’ın maceralarını dinleyen Wallace birden bire bayılır. Uyandığında ise Howard onun ayakalrını kesmiştir. Tabi bu daha Wallace için başlangıçtır.
Filmin ayrıntısına değinim keyfini kaçırtmak istemiyorum. Sert ve çarpıcı olan bu filmin izlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Film sert ve çarpıcı sanki biraz da izlenmesi zor ama şimdi ayağı kesilmiş değimde filmin kanlı olduğunu düşünmeyin filmde bir gram kan bile yok ama oldukça çarpıcı.
Yönetmen Tusk / Mors Dişi ile insan olmak, insanlığını kaybetmek üzerine bir düşüncelerini ele almış. Tabi bunlara ek olarak insanların durumları ile dalga geçmek ve insanların değişimleri de flash backler ile Wallace ve sevgilisi Ally arasındaki ilişki bu sorgulamayı tam anlamıyla yapmamızı sağlıyor. Başta alakasız gördüğümüz sahnelerde aslında biraz düşününce birbiri ile bağlantılı. Tabi filme sürekli bir düşünce ve felsefe eklemeye çalışmaya gerek yok.
Filmin yönetimini ve kurgusunu başarılı buldum. Zaten senaryo özgün ve farklı. Aynı şekilde oyuncuuklar da çok başarılı. Wallace karakterini canlandıran Justin Long yazılmış karakteri tam anlamıyla karşımıza getirmiş. Aynı şekilde Michael Parks‘da iyi oynamış. Bu film bir de Genesis Rodriguez‘i keşfetmeme sebep oldu. Maşallah :)). Bence izlenmesi gereken filmlerden biri Tusk / Mors Dişi.
Yönetmen – Senaryo: Kevin Smith
Oyuncular:
Michael Parks | … |
Howard Howe
|
|
Justin Long | … |
Wallace Bryton
|
|
Genesis Rodriguez | … |
Ally Leon
|
|
Haley Joel Osment | … |
Teddy Craft
|
|
Johnny Depp | … |
Guy Lapointe
|
Linkler:
http://www.ifistanbul.com/tr/filmler/tusk
Siz ne düşünüyorsunuz?