Filmi geçtiğimiz günlerde bir gece yarısı televizyonda yayınlanırken gördüm. Nasıl ya, derken filmin görüntülerine, o fantastik ortamına hayran kaldım. Tabi film televizyonda izlenecek türden değildi biraz bakındıktan sonra daha aklı selim kafayla reklamsız izlemeye karar verdim. Tabi Kirsten Dunst‘ınh filmde olması da ayrı bir durum.
Film 2012 yapımı. Yönetmen koltuğunda ise Fernando Solanas‘ın oğlu Juan Solanas var. Filmin senaristi de kendisi. Filmin görselliğine mekan tasarımına ve fikrine bayıldım. Bunlara bayılmama rağmen film olmamış. Tüm bu saydıklarımın üzerinde çok fazla durulurken filmin hikayesi kaçmış ve klasik bir zengin kız fakir oğlan klasiğine dönmüş film. Bu durumda merak cezbederek izlenen filmden hayal kırıklığı ile ayrılmamıza sebep oluyor.
Hem hikayeye giriş yapıp hem de filmi eleştireyim. Filmde betimlenen gezegende iki adat yeryüzü vardır. Biri diğerine göre yukarıdadır. Aşağıdakiler fakir ve sömürülen halkı teslim ederken, yukarıdakiler de zengin ve sömüren halkı temsil etmektedir. Gezegenin ise şöyle bir özelliği vardır. Aşağıda doğanlar aşağının yer çekimine, yukarıda doğanlar ise yukarının yer çekimine tabidir. Bir süre farklı yer çekiminde bulunan maddeler de bir süre sonra sürtünme daha fazla olduğundan alev almaktadır.
Tüm bunlar filmin başında size anlatılıyor ve siz de bir aksiyon bekleyerek filmi izlemeye başlıyorsunuz. İşte burada film oldukça sıradan bir hal alıyor. Yer dünyasından Adam ve gök dünyasından (bu şekilde tanımlayayım dedim) Eden. Bu iki kişi bir şekilde girmemeleri gereken bölgede, iki yer yüzünün en yakın yerinde küçükken karşılaşırlar ve arkadaş olurlar. Tabi bu kısa sürer. Bir gün güvenlikler onları kovalarken Eden düşer ve hafızasını kaybeder. Aradan yıllar geçer. Adam onu unutamaz ve bir gün televizyonda görür. Ona ulaşmak için plan yapar.
Adam’da başarılı bir kimyager olmuştur. Eden’a da ulaşmak için iki dünyada da ortak olan bir şirkette işe başlar. Bu onunla karşılaşması için tek fırsattır. Nitekim karşılaşırlarda. Ancak Eden onu tanımaz. Adam kendini tanıtmak ve ona hislerini açmak için diğer dünyaya kaçak olarak gider. Tabi bu iş aranmasına sebep olur.
Filme bilim kurgu diyebilir miyiz bilmiyorum. Mekan dışında pek bir şey yok. Kalanı belirttiğim gibi romantik bir film. Tabi filmdeki romantizm de tatmin edici değil. Sanıyorum yönetmen mekana o kadar çok kafasını yormuş ki hikaye üzerinde pek fazla durmamış. Bu da başarılı bir yapım olarak karşımıza çıkabilecekken unutulabilecek, zaman zaman sıkıcı bir film olarak karşımıza çıkmış.
Özetlemek gerekirse, fikir iyi, hikaye kötü. Arada kalmış bir yapım Upside Down. Görselliği için izlenebilir. Bu arada filmin müzikleri de oldukça başarılıydı.
Yönetmen – Senaryo: Juan Solanas
Oyuncular:
Jim Sturgess | … |
Adam
|
|
Kirsten Dunst | … |
Eden
|
|
Timothy Spall | … |
Bob Boruchowitz
|
|
Blu Mankuma | … |
Albert
|
|
Nicholas Rose | … |
Pablo
|
Linkler:
Siz ne düşünüyorsunuz?