Yalnızlık çoğuldur

Yalnızlık çoğuldur, dört duvar arasında yaşarsın mesela, yalnızlığın hep kalabalığın içindedir. Zıbarana kadar yalnız kalırsın. Bazen salya sümük kalana… Yalnızlık çoğul dedim ya, bölünüyorum, karyokinez geçirmiş gibi. İki iken dört, dört iken sekiz, sekiz iken on altı… Yüzlere, binlere, milyonlara ve hatta  milyarlara vardığımda her birinin yalnızlığını hissediyorum. Herbir benim her bir hücremin yalnızlığı. 

Ve yürüyoruz galiba, yine toprak altında parçalara ayırmaya.

Peki yalnızlığı gömebilir miyiz? Yada gübre yerine kullansak hayatta? Kime faydası olur ki? Yoksa yalnızlıklari mi besler sadece?