efendim konuya nasıl girilmeli bilinmez ama dün yarışma konusunda son noktayı koyduk. insanları kampa alıyorlar mı bilmem ama dün star’da Sinan Çetin‘in sunduğu Fenomen adlı yarşma programı bana hadi lan dedirtmedi değil. program ilk başladığında mucizeler gecesi gibi bir program beklemedim değil ancak program ilerlerken bir yarışma olduğunu farkettim. efendim insanlar doğa üstü güçlerini yarıştırıyorlar. sanırım yarışma birincisinin sükseside Fenomen Medyum falanca kimliğini alacak. aslında şimdiden ilk elenen (sanırım) Hayashi‘den sıra kapmak bence en akıllıca iş…
Enteresan,
malum izdivaçlar konusunu biliyorsunuzdur. aslında yakında annemin “sende katıl” cümlesini beklemiyorum değil lakin henüz gelmedi (gelmeyebilir, izlemiyormuş). evli olmaya ve evlendirmeye meraklı bir toplum olarak, bu yarışmanın izleyici kitlesini az çok bilirsiniz. şöyle bir düşnüyorum da yarışmalar insanların sosyal ve kültürel yapısını açıkça ortaya koyuyor…
aslında anadolu toplumunda evlilik kapalı bir kurumdur ve gizlilikle başlar ilerletilir. ancak medya bu yapıyı değiştirmekte birebir etken, hiçte zorlanmıyor.
elbetteki bunlar sadece örnekler, kutu açmayı her türlü psikolojik unsura sebebiyet verecek şekilde açmayı empoze eden ve bu kutuyu açmakla kahraman olunan ülkemde, göz ardı edilen bir şeyde aslında tembelliğimizin nasıl gözler önüne serildiğidir.
ah! neler gördük neler geçirdik biz… elbette bunlar da geçecek, ama iyiye mi gideriz kötüye mi bunun Allah bilir. biz ki alınlarının akıyla yarışıp vefat edenleri şehit etmiş bir toplumuz (hoş ota boka şehit demek kanımızda var)… Elbetteki yıkılmaz, sallanmayız…
elbette bu yazıyı da uzatırız… ama burada kalsın… belki benim de yarışmalardan birine katılasım gelir tükürdüğümü yalamamış alayım…
hani dedik ya yarışmalar daha nereye gider diye, e buyurun japonlarda bunların örnekleri var;
Siz ne düşünüyorsunuz?