Zenne

 

 

2011 Antalya Film Festivalinden bol ödülle dönen bir film Zenne. Filmin ödül alması için bir çok neden var ancak nedenlerin başında da konusu geliyor. Filmin konusu gerçek bir hikayeden uyarlama. Başta bu bilinçle filme yaklaştığınız için biraz gard alabiliyorsunuz ama film bunları çok kolay aşmış. Ancak filmde gözüme çarpan kopukluklar, eksikler de yok değil.

 

Film biraz kendi içerisinde karışmış. Film müzikal sahneleri ön plana çıkarıp müzikal film havası yaratıp o   havada ilerleyeceğini düşünürken birden yalanan düşüş, izleyicinin irkilmesine sebep oluyor. Filmin çoğunda da müzik var ancak müzik olmayan sahnelerde, dans sahnelerine ani geçişlerde müziğin aşırı derecede artması pek olmamış. Danslara bir şey demiyorum ancak müzik kullanımları biraz hatalı olmuş gibi geldi bana.

 

 

Bunun haricinde aslında ben daha sert daha yıkıcı bir film beklerdim. Filmi izlerken sürekli yüzümüze çarpacak utanacağımız (yaptığımız haksızlık yüzünden) bir şeyler bekledim Ancak film klasik bir dramdan öteye geçemedi. Öyle ki, bazılarını kızdıracak gocunduraccak bir filmden çok ılımlı bir herkesin üzülebileceği klasik bir dram olarak karşıma çıktı film.

 

Film de üç ayrı hikaye var ve bu ayrı hikayeler ana hikayelerle birleştiriliyor ve bazı hikayeler ise neden sonuç ilişkisi ile açıklanmaya çalışılmış. Daniel’in hikayesi bu bağlamda filme farklı bir açı katarken, aslında filmin konusunu uzatmaktan başka bir işe yaramıyor. Buna ek olarakta dans sahneleri için de aynısını söyleyebiliriz. Eskiden Türk filmlerinde şarkıcılara film çektirirler ve film boyunca bir kaç şarkıyı art arda vakit geçsin diye okuturlardı. Ben Zenne’den o tadı aldım. Sanki bir kaç kısa filmin birleşkesi, bu birleşkeyi sağlayanlar da müzikmiş gibi geldi bana.

 

 

Ortamı pek bilmem ama danslar güzel olmasına rağmen bana biraz fazla erotik geldi. Bu şekilde dans edilen yerler olduğunu ve bu yerlerin, tepkiler toplayacağını elbette biliyoruz. Bu danslar biraz gerçek dışı da gelse konunun çıtasını yükseltmesinde biraz o dediğim destansı anlatımı yakalamasında yardımcı olmuş.

 

Oyunculuklar kesinlikle mükemmeldi. Göze tek çarpan, o kadar sağlam karakterin arasında, karikatür gibi duran ve bence filmin akışını bozan tek karakter Ahmet’in annesiydi. Törelerine bağlı, dediğim dedik bir tip olur bu kadar itici ve kötü olabilirdi. Evet bu karakteri yargılamamızı, ondan nefret etmemizi istemişler ancak bu abartı, oyunculuğun çok yapay olmasına sebep olmuş.

 

 

Film eşcinsellerin yaşadıkları zor hayatın, toplum ve devlet karşısında gördükleri eziyeti başarılı bir şekilde anlatıyor. İki ayrı anneden evlatları konusunda iki ayrı tepki gösteriyoruz. Cem’in annesi oğlunun eşcinselliğini kabullenirken bu kabullenmenin altında sanki eşinin ölmesi ve oğlunun askerde  delirmesi sebebini görüyoruz. Film bu bağlamda anaca kadının başına bu şeyler gelmeseydi aynı tepkiyi verecek miydi sorusunu sorduruyor izleyiciye. Bu soruyu sordurma sebebi ise kadının sürekli oğlunu askere gitmekten korumaya çalışması.

 

Hikayede Daniel ve Ahmet’in birbirlerine aşık olmaları da çok yüzeysel işlenmiş. Bir iki görüşmede birbirlerine aşık oluyorlar ancak bu bize tam anlamıyla aktarılamıyor. İzleyici böyle bir şey olacağını biliyor ama bunu olacağını tahmin ediyor.

 

 

Özetlemek gerekirse, genel anlamda Zenne başarılı bir film. Filmin ilk dakikalarında kesinlikle filmden bir Avrupa filmiymiş tadı aldım ama ilerleyen dakikalarda biraz daha Türk filmi oldu. Ancak bildiğimiz amaçsız ve boş filmlerden biri değildi. Kendine çeken, ne olacağını bildiğimiz halde merak uyandıran başarılı bir filmdi. Vermesi gereken mesajı başarıyla veriyordu ve film bir kaç nokta dışında oldukça doğaldı. Belki de filmin en büyük başarısı ve iyi bir film olmasının sebebi bu. Kesinlikle izlenmesi gereken bir film.

 

Yönetmen: Caner AlperMehmet Binay

 

Senaryo: Caner Alper

 

Oyuncular:

Kerem Can
Can
Giovanni Arvaneh
Daniel Bert
Erkan Avcı
Ahmet
Tilbe Saran
Sevgi
Rüçhan Calışkur
Kezban
Ünal Silver
Yilmaz

 

Linkler:

http://www.zennethemovie.com/

http://www.imdb.com/title/tt1934487/