Zaman zaman hava esiyor ve yağmur atıyor. Yaşamı zorlaştıracak kadar değil tabi. Atık geçiyor. Dün akşam üstü tam anlamıyla otele yerleştikten sonra kendimizi suya attık. Önce deniz sonra biraz da havuz, hafif yağmur atarken odalara çekildik. Akabinde yemeğe gidiş.
Tercihimiz yine sokak satıcıları yönünde oldu. Bu kez devasa bir balık, mini ahtapot ve karides ile kapattım geceyi. Üzerine bir de dragon meyvesi. Yine çok tazeydi ürünler. Dev balığın etrafı kalın tuz ile tuzlanmış ızgarada pişiriyorlar. Sunum iyi olmasa da oldukça lezzetli. Zaten bulduğun bir köşede oturup yiyorsun. Bu arkadaşlarda ıslak mendil kültürü yok, peçeteler de bizim peçetelerin nerdeyse üçte biri. Sektöre girmek lazım.
Akşam market alışverişi yaparken Pakmaya gördüm. Ne alaka dedim kendi kendime. Bana çok ilginç geldi.
Siz ne düşünüyorsunuz?