Sıkıştıkları plaza hayatından kaçıp kendilerini Beyoğlu’nun arka sokaklarına, rock barlara, ucuz otellere atıp, Ortaköy sahilinde sabahın serinliğine sığınıyorlar.
 
Takım elbiselerinden kurtulup kot pantolonları ve rock tişörtleriyle edebiyatın, müziğin ve bolca içkinin sarhoşluğunda oradan oraya savrulan bir macera.
 
Bir hafta sonu boyunca, iki farklı kimlik arasında gidip gelişler… Beyoğlu’nun karmaşasında ne aradıklarından habersiz, sadece nefes almaya çalışıyorlar.
 
Pazartesi sabahıyla birlikte yine rutinlerine döneceklerini bile bile yaşıyorlar. Bir sonraki ölümlerine kadar…

  • 166 2. buluşması…

    166’nın ikinci buluşması Taksim Bab-ı Âli kafede yapıldı. Genel olarak değinilen konuların başında dargi manifestosu, anlatım dili ve kullanılan dil, bölüm dalığımları, bölümlerin dağılımlarının altındaki oluşumların değerlendirilmesi yer aldı. Bir sonraki buluşma için konu dergi içersinde kullanılacak yapıtların incelenmesi belirlendi. Yani yavaş yavaş eserler toplanacak.:)

  • ???

    Bir topluluk arkanızdan geliyorsa büyük bir insansızızdır, bu büyüklük asında toplumun aptal olduğunun kanıtıdır ki bu sizin büyüklüğünüzü ispatlamaz. İnsanlar kendi hayatlarını kolaylaştırmak amacıyla önlerine engeller çıkarmaya çalıştıkları sürece bu ilişki böylece süregelemeye mahkumdur. Kanunlar yapılır ve insanların yuması gerekir. Kanun geneli kapsadığı için aslında kişiye indirgendiğinde geçerlilik hükmünü yitirmiş olası gerekmektedir. 17 eylül 1987…

  • ölü

    10 aylıkken odadaki gece lambasını göserir ıh-ııı-ııh yaparmışım babannemde evdekilere döner; -“vaaa çocuğa bakın lambayı gösteriyo çok akıllı bu çok yaşamaz” dermiş sürekli. ne yazık, şimdi ise herkes gözlerimin önünde öldü, bir ben kaldım ortalıkta…

  • Sigarayı bırakmaktan daha kolaydır bir sevgiliyi terk etmek.

    alışkanlıktır her işin başı ve yokluğunda farkedilir ne lanet bir duygu olduğu. ayaklar karıncalanır, bel kalınca bir urganla bağlanır, sessiz uzak, karanlık bir köşeye salıverilir ucu. umutla beklenir geceyi kaplayacak huzurlu sesin ipin bir ucundan çekmesi. çöreklenir üzerine geceyle birlikte mütluluğun kırıntıları. kabuslarla karabasanlarla ortaklık yapmıştır oysa sebepsiz çekilir acılar günlerce. Sigarayı bırakmaktan daha kolaydır…

  • Eternal Sunshine of the Spotless Mind üstü Belki birgün özlersin…. pilav üstü kuru gibi…

    Aslı gönderdi linki unutmaya başlamıştım filmi e birde üzerine Emre Aydın belki bir gün özlersin bindirilince doğal bir afet çıkıyor ortaya… Eternal Sunshine of the Spotless Mind (Sil Baştan) hayran Kalmıştım Jim Carrey’e… Buyurun izleyin…